Öncelikle biraz kendimden söz ederek başlamak istiyorum. Orta okul ve lise eğitimimi Ankara Atatürk Lisesi’nde tamamladım. Ardından Atılım Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü 2004-2009 yılları arasında dereceyle tamamladım. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde 2010-2011 yılları arasında MBA Tezsiz Yüksek Lisans programını tamamladım.Tam kendi alanımda bazı işlerle uğraşacakken, kendimi ailemin desteği ile eğitim sektörünün içerisinde buldum.Aile üyelerimden bazılarının eğitimci olması ve benim değerli ilkokul öğretmenimin bana öğretmenlik mesleğini sevdirmesiyle bu alana ilgi duydum.Çalıştığım ilk yıllarda çocuklar ne öğretmeni olduğumu bir türlü kestiremediler.Onlara bir çok alanda yardımcı olmaya çalışıyordum.Sonra kolejde yöneticilik olarak devam eden süreçte ilgi alanımın küçük çocuklar olduğunu keşfettim.Böylelikle bu alandaki serüvenim başlamış oldu.2014 yılında ilk ismi farklı olan okulumuzu dişimle, tırnağımla kendim kurdum. Yakın çevrem “daha önce okul öncesi eğitimi yapmadın, bu alanda bilgin yok” derken ben de “onlarla birlikte olduktan sonra öğrenirim, eğitimler alırım” diyerek bu yola çıktım.Öyle de yaptım. Sayısız eğitimler, seminerlere katıldım. Bu alanda uzman kişilerle bağlantılar kurdum.2016-2018 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Çocuk Gelişimi Ön Lisans programını dereceyle tamamlayıp, onur öğrencisi oldum.
6 senede birçok çocuk ve aile tanıdım.Çocuklarımın öğretmeni, ablası, teyzesi oldum.Beni ailelerinden biri olarak gördüler.İyi ve kötü deneyimlerim oldu bu zaman içerisinde.Ama hepsinden bir ders çıkarmayı bildim.İyi bir öğretmen olmanın onların kalplerine dokunmaktan geçtiğini biliyordum.Her yıl daha da büyüyen, gelişen bir ekibimiz oldu.Çocukları hep çok sevdim, onlarla çocuk oldum ben de. Çalışan arkadaşlarımızla hep güzel, samimi, düzgün ilişkiler kurduk.Bu da bizi hep başarıya götürdü.Bu kısacık, bir çırpıda geçen yıllardan sonra isim değişikliği yaptık.Neden burası “MUTLU EV” olacaktı? Aslında sebep basitti. Bizi yansıtıyordu, özetliyordu.Mutlu bir çatı altında büyümüştüm ben.Bunu kendi kurduğum ailemde de hissettim ve bu mutluluk okuluma da yansımıştı.Burada yaşayan çocuklarımızla bir aile olmuştuk. Evlerinde gibiydiler, evleri kadar konforlu ve rahattı burası.Onları dinleyen, anlayan, şefkatle yaklaşan insanlar vardı aynı evlerindeki gibi…
En başta bu iş benim hayalimdi.Sonra baktım çocuklarım, velilerim ve bana inanan, güvenen ekip arkadaşlarım bu hayalime ortak oldu ve hayallerimi büyüttü.Bu okul bu hayallerin bir sonucu haline geldi.Herkese minnettarım..
Umut ediyorum ki bu işi yaptığımız sürece hep daha fazla gelişeceğiz ve daha nice güzel işlere adımızı yazdıracağız.Bu yolda öncelikle benimle olan eşime, aileme, öğrencilerime, ekip arkadaşlarıma ve velilerime teşekkürü borç bilirim.Güzel yuvamızdan neşe dolu kahkahalarımızın sesleri yükselmeye devam edecek..
Gözde KAHRAMAN